ilahi sözünü paylaş

Arkadaşların arasında bunu ilk beğenen sen ol!

Erkan Mutlu – Necid Çöllerinden Medineye

Erkan Mutlu Necid Çöllerinden Medineye İlahi Sözleri

Sitemiz de derlediğimiz en güzel Erkan mutlu ilahi sözlerini bulabilirsiniz. Sizde yazımızın devamına giderek, Erkan mutlu necid çöllerinden medineye ilahi sözlerini takip ederek sosyal ağlarınız da paylaşabilirsiniz. En güzel Erkan mutlu necid çöllerinden medineye ilahi sözleri için bizleri sosyal ağlarımızdan takip ederek, beğendiğiniz ilahi sözlerine ulaşabilirsiniz. Sizde hoşunuza giden bu ilahi sözlerini, sosyal medya üzerinde twitter, facebook ve instagram gibi sosyal ağlarınız da paylaşabilir vede bizlere destek olabilirsiniz. Erkan mutlu necid çöllerinden medineye ilahi sözleri için yazımızın devamına giderek, takip edebilir ve sevdiklerinize de gönderebilirsiniz.

Ya Rasulallah Ya Habiballah,
Ya Nebi Ya Şefiyyallah,
Yâ Nebî, şu hâlime bak!

Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca, sahranın,
Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın!


Harîm-i pâkine can atmak istedim durdum,
Gerildi karşıma yıllarca ailem, yurdum,
“Tahammül et!” dediler… Hangi bir zamana kadar?
Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var!

Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak,
Önümde durmadı artık, ne hânümân, ne ocak,
Yıkıldı hepsi… Ben aştım diyâr-ı Sû»dân’ı,
Üç ay “Tihâme!” deyip çiğnedim beyabanı.

Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada,
Yetişmeseydin eğer, yâ Muhammed, imdada,
Eserdi kumda yüzerken serin serin nefesin,
Akar sular gibi çağlardı her tarafta sesin!

İrâdem olduğu gündür senin irâdene ram,
Bir ân için bana yollarda durmak oldu haram,
Bütün heyâkil-i hilkatle hasbıhâl ettim,
Leyâle derdimi döktüm, cibâli söylettim!

Yanıp tutuşmadan aylarca yummadım gözümü,
Nücû»ma sor ki bu kirpikler uyku görmüş mü?
Azâb-ı hecrine katlandım elli üç senedir.

Sonunda alnıma çarpan bu zâlim örtü nedir?
Beş altı sineyi hicran içinde inleterek,
Çıkan yüreklere hüsran mı, merhamet mi gerek?

Demir nikaabını kaldır mezâr-ı pâkinden,
Bu hasta ruhumu artık ayırma hâkinden!
Nedir o meş’ale? Nurun mu? Yâ Resûlallâh!