ilahi sözünü paylaş

Arkadaşların arasında bunu ilk beğenen sen ol!

Yusuf Can – Bu Günüm Ne Acı Gündür

Yusuf Can Bu Günüm Ne Acı Gündür İlahi Sözleri

Sitemiz de hazırlamış olduğumuz Yusuf can ilahi sözlerini bulabilirsiniz. Sizde yazımızın devamına giderek, Yusuf can bu gönüm ne acı gündür ilahi sözlerini takip ederek sosyal ağlarınız da paylaşabilirsiniz. En güzel Yusuf can bu gönüm ne acı gündür ilahi sözleri için bizleri sosyal ağlarımızdan takip ederek, beğendiğiniz ilahi sözlerine ulaşabilirsiniz. Bir çok yeni Yusuf can bu gönüm ne acı gündür ilahi sözlerini sitemiz aracılığı ile bulabilir vede paylaşabilirsiniz.

Ya bir yazda ya bir kışta,
Hasta olurum ilk başta,
Yataktayım şimdi işte,
Bu günüm ne acı gündür.

Çağırdılar geldi doktor,
Bakıp der hastalık çoktur,
Bu ölür hiç çare yoktur,
Bu günüm ne acı gündür.

Dedi lüzum yok ilaca,
Birde çağır gelsin hoca,
Oda der ölür bu gece,
Bu günüm ne acı gündür.

Faydasız kavim kardeşim.
Artmakta daim ateşim,
Bayıldım dönüyor başım,
Bu günüm ne acı gündür.

Dil yok işitmez kulağım,
Hararetten yanacağım,
Kurudu dil hem damağım,
Bu günüm ne acı gündür.

Azrail beni sıkıyor,
Boğaz hırlar ruh çıkıyor,
Gözümün nuru akıyor,
Bu günüm ne acı gündür.

Of deyip alnım bükerim,
İnleyip hem ah çekerim,
Parçalandım hem ciğerim,
Bu günüm ne acı gündür.

Ömrüm sonu bugün benim,
Azrail alıyor canım,
Şeytan istiyor imanım,
Bu günüm ne acı gündür.

Bak can geldi boğazıma,
Şeytan göründü gözüme,
Şehadet gelmez ağzıma,
Bu günüm ne acı gündür.

Zikirden almazdım tad,
Sağlıkta etmedim adet,
Dil edemiyor şehadet,
Bu günüm ne acı gündür.

Evim insanla doluyor,
Sanki düğünüm oluyor,
Dost ağlar düşman gülüyor,
Bu günüm ne acı gündür.

İkrah eder bana bakan,
Ağız burnumdan akar kan,
Ciğer bu ağzımdan çıkan,
Bu günüm ne acı gündür.

El kolum gevşeyip düştü,
Vücudum kararıp şişti,
Ahpablarım benden kaçtı,
Bu günüm ne acı gündür.

Suyum koydular kazana,
Müezzin başlar ezana,
Tez ol der kabir kazana,
Bu günüm ne acı gündür.

Komşular selayı duydular,
Gelip elbisemi soydular,
Teneşire tez koydular,
Bu günüm ne acı gündür.

Yıkanıyorum dışarda,
Çıplağım yok çamaşırda,
Utanıyorum teneşirde,
Bu günüm ne acı gündür.

Vücudum şişip kararıp,
Hoca yıkamaya varıp,
Yıkayıp kefenimi sarıp,
Bu günüm ne acı gündür.

Su atmış kefen dışına,
Aldılar omuz başına,
Kondum musalla taşına,
Bu günüm ne acı gündür.

Hoca hazırlanıp geldi,
Öne geçip tekbir aldı,
Cenaze namazımı kıldı,
Bu günüm ne acı gündür.

Hoca döndü cemaate,
Der helal edin bu zata,
Görüşmesi kıyamete,
Bu günüm ne acı gündür.

Derlerse helal etmeyiz,
Çok kötülükler gördük biz,
Elinden kalmıştık aciz,
Bu günüm ne acı gündür.


Bak cenazem musallada,
kurtaran yok bu belada,
Bak şu ailem evlada,
Bu günüm ne acı gündür.

Şimdi namazım kıldılar,
Omuz başına aldılar,
Kabir yanına geldiler,
Bu günüm ne acı gündür.

Korkunç eve götürdüler,
O dar yere yatırdılar,
Tez tez toprak attırdılar,
Bu günüm ne acı gündür.

Kıbleye verdiler yüzüm,
Toz toprakla doldu gözüm,
Hem de burun ile ağzım,
Bu günüm ne acı gündür.

Kül atıp dağıldı herkes,
Kabrim oynadı biraz,
Kulağıma geldi bir ses,
Bu günüm ne acı gündür.

Çünkü oldum yine diri,
Baktım çağırıyor biri,
Korktum görünce dar yeri,
Bu günüm ne acı gündür.

Meğer telkin verir hoca,
Bir ev ne kapı ne baca,
Bilmiyorum gündüz mü gece,
Bu günüm ne acı gündür.

Baktım geldi iki kişi,
Sorgudur bunların işi,
Yüzü siyah beyaz dişi,
Bu günüm ne acı gündür.

Çok çirkin uzun kulaklı,
Diş uzun kalın dudaklı,
Korkup kayıp ettim aklı,
Bu günüm ne acı gündür.

Elekten büyük her bir göz,
Kulak sağır işitmez söz,
Elinde ateşten topuz,
Bu günüm ne acı gündür.

Ölü değil yine sağım,
Korkup yarıldı dudağım,
Ter yerine akar yağım,
Bu günüm ne acı gündür.

Bu melekler neler etti,
İfadem alınıp bitti,
Kayıp olup ordan gitti,
Bu günüm ne acı gündür.

Vücudum toprakta durur,
Bir zaman sonra o çürür,
Ruhum sağdır azap görür,
Bu günüm ne acı gündür.

Düştüğümde bu mezara,
Bir kaç yıl bu hal üzere,
Varacağım mahşer pazara,
Bu günüm ne acı gündür.

Bak çürürdüm çün topraktım,
Rahmet yağar ben baktım,
Kabrimden dirilip kalktım,
Bu günüm ne acı gündür,

Tekrar oldum yine diri,
İsrafil vurunca suru,
Dediler mahşere yürü,
Bu günüm ne acı gündür.

Oradan mahşere yürüdüm,
Bir ince köprü var gördüm,
Sırat imiş onu sordum,
Bu günüm ne acı gündür.

Bu köprüden geçemedim,
Adımımı açamadım,
Kaçacaktım kaçamadım,
Bu günüm ne acı gündür.

Elim attım yandı avuç,
Bu köprüden geçmek güç,
Bin yıl bir uçtan bir uç,
Bu günüm ne acı gündür.

Ayak atsam düşeceğim,
İnce tutmuyor ayağım,
Eğer düşsem yanacağım,
Bu günüm ne acı gündür.

Altında var veyil kuyu,
Pek çok deri uzun boyu,
Öyle kaynar katran suyu,
Bu günüm ne acı gündür.

Ehli zikir ile geçtim,
Onların ardına düştüm,
Mahşerdeyim gözüm açtım,
Bu günüm ne acı gündür.

Kurmuşlar terazi mizan,
Gelmiş hayrı şerri yazan,
Dünyada benimle gezen,
Bu günüm ne acı gündür.

Elime verdiler kitap,
Dediler oku ve cevap,
Baktım hep şer yoktur sevap,
Bu günüm ne acı gündür.

Elime aldım kitabım,
Okuyamam onu sandım,
Günahımı okudum kendim,
Bu günüm ne acı gündür.

Bu kitap hep bana ait,
Ne ettiysem olmuş kayıt,
Yazılı istemez şahit,
Bu günüm ne acı gündür.

Günahım yazılı yeri,
Dakika evvel ne geri,
Kayıp olmamış hiç biri,
Bu günüm ne acı gündür.

Verdiler cehennem kartı,
Terazi amelim tarttı,
Sevabım az günahım arttı,
Bu günüm ne acı gündür.

Dediler ey yüzü kara,
Eli boş geldin mahşere,
Ümitlenme peygambere,
Bu günüm ne acı gündür.

Peygamberimiz gelmezse,
Beni arayıp bulmazsa,
Ya şefaati olmazsa,
Bu günüm ne acı gündür.

Cehennemliksin derlerse,
Herkes cennete giderse,
Hak cemalin seyrederse,
Bu günüm ne acı gündür.

Dinleyin Sıtkı özünden,
İbret al Molla sözünden,
Bu şiir ölü ağzından,
Bu günüm ne acı gündür.