ilahi sözünü paylaş

Arkadaşların arasında bunu ilk beğenen sen ol!

Abdullah İnan – Ay Işığında Gözlerin

Abdullah İnan Ay Işığında Gözlerin İlahi Sözleri

Sitemiz de düzenlemiş olduğumuz Abdullah inan ilahi sözlerini bulabilirsiniz. Sizde yazımızın devamına giderek, Abdullah inan ay ışığında gözlerin ilahi sözlerini takip ederek sosyal ağlarınız da paylaşabilirsiniz. En güzel Abdullah inan ay ışığında gözlerin ilahi sözleri için bizleri sosyal ağlarımızdan takip ederek, beğendiğiniz ilahi sözlerine ulaşabilirsiniz.

Bir gün en olmadık bir anda,
Bir taş atarsan eğer / ya da bir gül,
İçimin en derin kuyularına,
Ve bir ay düşürürsen ansızın,
Gönlümün en durgun sularına,
Gözlerin kadar güzel,
Bil ki,
Delirmenin vakti gelmiştir.

Ayışığında gözlerin,
İnan ki kanadının her telinde bin hüzün,
Ayakları kınalı ürkek bir güvercindir,
Ve ağzı mühürlü papağanlar,
İmrenirler oysa sana,
Hâl diliyle söyleyince gözlerin,
En hüzünlü şarkılarını.

Aslında benim türkümdür,
Bizim türkümüzdür,
Gözlerinin söylediği bilir misin?
Ve en hüzünlü bir Maraş akşamında,
Bir Karacaoğlan koşması kadar,
Dokunaklıdır,
Karadır,
Türkmen’dir,
Ayışığında gözlerin.


Sen, geceyle gelen rahmet ve bereket,
Sen, gözleri geceler kadar derin,
Ve sen, soğukların bittiği gün,
Avuçlarıma bırakıp gittiğin o ateş kadar,
Sıcaktır nefesin,
Mercandır parmakların ve,
Bileklerin gümüş.

En içinden çıkılmaz mazmûnlardır gözlerin,
Sonra bir de,
Dünyanın en güzel minyatürlerinden,
Seçilmiş ceylanlardır,
Ayışığında gözlerin.

Beni öldürmek vakti geldiğinde,
Bir Hintli gibi ateşlerde yak, sonra,
Yak ve küllerimi Ganj yerine,
Gözlerinin en kutsal ırmaklarına savur!
İstersen, sürme diye gözlerine çek,

Sen bilirsin!
Ama bir dileğim olsun benim de senden,
En vahşi, en ürkek bir ceylan olsun,
Ayışığında gözlerin.

Ey en deli kısraklar kadar soylu,
Ve delişmen bakışlım,
Bir gün bu yaylalarda,
Sensizlikten delirdiğimi duyarsan,
En hoyrat kahkahalarını uçur rüzgârlara!
Sonra pişman olup,
Yüreğinin bir köşesinde / hani olur ya,
Bir sızı duyarsan eğer.

Bil ki,
Tıpkı yüzün gibi bir dolunay akşamında,
En ele geçmez kıratların su içtiği,
Bir çeşme başında,
Kınalı ellerinle hazırladığın zehri içeceğim,
Ve iki kaşının ortasından derlenmiş.

Acıların en kutsalını,
En mahremini sevgilerin,
Ve parlarken kirpiklerinin ucunda,
İki damla iksir,
Sana en deli şiirlerimi okuyacağım,
Hem, bunlar gibi değil,
Ve dizlerine düşerken ben,
En güzel şarkılarını söyleyecek.

Ayışığında,
O kara,
O hüzünlü,
O güzel gözlerin.