ilahi sözünü paylaş

Arkadaşların arasında bunu ilk beğenen sen ol!

Abdullah Özdoğan – Mimar Sinan

Abdullah Özdoğan Mimar Sinan İlahi Sözleri

Sayfamız da özenle düzenlediğimiz Abdullah özdoğan ilahi sözlerini bulabilirsiniz. Sizde yazımızın devamına giderek, Abdullah özdoğan mimar sinan ilahi sözlerini takip ederek sosyal ağlarınız da paylaşabilirsiniz. En güzel Abdullah özdoğan mimar sinan ilahi sözleri için bizleri sosyal ağlarımızdan takip ederek, beğendiğiniz ilahi sözlerine ulaşabilirsiniz. Sizde hoşunuza giden bu ilahi sözlerini, sosyal medya üzerinde twitter, facebook ve instagram gibi sosyal ağlarınız da paylaşabilir vede bizlere destek olabilirsiniz. Abdullah özdoğan mimar sinan ilahi sözleri için yazımızın devamına giderek, takip edebilir ve sevdiklerinize de gönderebilirsiniz.

Süleymaniye Camii’nin inşası tamamlanmış, ibadete açılacağı gün ilan edilmişti.

O gün gelince İstanbul’un her yanından insanlar bu eşsiz eserin açılışında bulunmak için şehrin bu noktasına akın etmişti.
Herkes hayranlıkla bu Türk mucizesini seyrediyordu. Kalabalık arasında bulunan bir çocuk, “Aaa şu minareye bakın nasıl eğri!” diye bağırıyordu.


Herkes minareye bakıyordu, ama bir eğrilik görünmüyordu. Çocuğun minarelerden biri için eğri dediği Mimar Sinan’a kadar ulaştı.
Koca mimar hemen çocuğun yanına geldi ve ona, “Yavrum hangi minare eğri, göster bana” dedi. Çocuk da, “İşte şu” diye minarelerden birini gösterdi.

Mimar Sinan hemen adamlarını topladı. Uzun halatları birbirine ekletip minareye bağlattı. “Çekin yukarı doğru!” diye çektirmeye başladı.

Çocuğa da, “Oğlum, bak bu minareyi doğrultturuyorum, sen dikkat et, dosdoğru olunca haber ver” dedi.
Adamlar gerçekten düzeltiyormuş gibi halatları çekiyorlardı. Çocuk bir süre sonra, “Tamam, minare doğruldu” diye bağırdı. İşçiler, çekme işini bırakıp halatları çözdüler.

Başından beri olaya tanık olan Sinan’ın ustalarından biri, herkesin kafasını kurcalayan soruyu Mimar Sinan’a yöneltti:

Ulu mimarbaşımız, sen herkesten iyi biliyorsun ki, minarede eğrilik falan yok. O halde niçin düzeltmeye kalkıştın?
Mimar Sinan’ın cevabı inceliğin, anlayışın, hoşgörünün simgesi idi:

Ben bilmez miyim minarede eğrilik olmadığını, ama çocuğun kafasındaki “minare eğri” intibaını da öyle bırakamazdım. Bu yönteme başvurdum ki çocuğun kafasındaki “eğri” kanaati silinsin. Yoksa her yerde çocuk aklıyla minarenin eğri olduğunu söyler, sonra gerçekten eğri olduğu şeklinde bir inanç yayılırdı.