ilahi sözünü paylaş

Arkadaşların arasında bunu ilk beğenen sen ol!

Diyauddin – Cud Bi Lutfik

Diyauddin Cud Bi Lutfik İlahi Sözleri

Sayfamız da düzenlemiş olduğumuz Diyauddin cud bi lutfik ilahi sözlerini bulabilirsiniz. Sizde yazımızın devamına giderek, Diyauddin cud bi lutfik ilahi sözlerini takip ederek sosyal ağlarınız da paylaşabilirsiniz. En güzel Diyauddin cud bi lutfik ilahi sözleri için bizleri sosyal ağlarımızdan takip ederek, beğendiğiniz ilahi sözlerine ulaşabilirsiniz. Bir çok yeni Diyauddin cud bi lutfik ilahi sözlerini sitemiz aracılığı ile bulabilir vede paylaşabilirsiniz.

Cud bi lutfik yâ ilâhî men lehû zâdun kalîl,
Müflisün bi’s sıdki ye’tî inde bâbike yâ Celîl,
Zenbühü zenbün azîmun fağfiri’z zenbe’l azîm,
İnnehû şahsun garîbun müznibün abdün zelîl.

Minhu ısyânun ve nisyânun ve sehvün ba’de sehv,
Minke ihsânün ve fadlün ba’de i’tâi’l-cezîl,
Kâle yâ Rabbi zünûbî misle remlin lâ yu’ad,
Fa’fü annî külle zenbin vasfahi’s-safha’l-cemîl.

Keyfe hâlî yâ ilâhî leyse lî hayru’l-amel,
Sûu a’mâlî kesîrün zâdü tâ’âtî kalîl,
‘Âfinî min külli dâin vakdi ‘annî hâcetî,
İnne lî kalben sakîmen ente men yeşfi’l-‘alîl.

Kul linârübrüdî yâ Rabbi fî hakki kemâ,
Kulte “kulnâ yâ nâru kûnî” ente fî hakki’l-Halîl,
Ente Şâfî ente Kâfî fî mühimmâti’l-umûr,
Ente Hasbî ente Rabbî ente lî ni’me’l-vekîl.

Heblenâ mülken kebîran neccinâ mimmâ nehâf,
Rabbenâ iz ente kadin ve’l-münâdî Cebrâîl,
Rabbi heblî kenze fadlin ente Vehhâbün Kerîm,
A’tınî mâ fî zamîrî düllenî hayra’d-delîl.

Rabbi heblî kenze fadlin ente Vehhâbün Kerîm,
A’tınî mâ fî zamîrî düllenî hayra’d-delîl,
Eyne Mûsâ eyne Îsâ eyne Yahyâ eyne Nûh,
Ente yâ Sıddîk âsî tüb ile’l-Mevle’l-Celîl.

Lutf ile cûd eyle ya Rab, bana kim, hayrım kalîl.
Müflisim gerçek, kapına geldim işte ya Celîl!

Lütfunu esirgeme ey Rab bu kuluna ki azığı pek kalîl,
İflas etmiş olsa da sadakatle yine kapına geldi ey Celîl!
Lütfunla rızk ver Ya Rab, bu azığı kıt olana,
Gerçekten iflas eyleyip keremine sığınana.

Pek büyük olsa da zenbim, afvedip ört suçlarım;
Bir garîp, avare, müznib kulunum, gayet zelîl,
Günahı pek büyük; Sen o günahları yarlığa ne olur,
Hali de pek acip hem günahkar bir abd-i zelîl.


Bu başıboş, garip, hakir, kalender günahkâr kula,
O sayılmaz günahları affeyleyerek bağışla,
Benden isyan ve unutmak, peş peşe nice hata;
Senden ise fazl u ikram bunca ihsan-ı cezîl.

Onun ki isyan üstüne isyan hata üstüne hata,
Senden ihsan üstüne ihsan hem de atâ-yı cezîl,
Onun işi her dem hata, unutmalar ve isyanlar,
Sen işin, bol bağışla, ölçüye gelmez ikramlar.

Der içim; Yâ Rab! günahım sayısızdır, kum gibi;
Bunları sen afvedip geç, eyleyip safh-ı cemîl.
Kum taneleri sayısınca günahlarından Sana sığınıyor,
N’olur müsamahanı göster de sil onları ey Cemîl!

Gönlü der ki: Günahlarım kum gibi ne çoğalmış,
Affeyle hepsini Ya Rab! Eyleyip en güzel bağış,
Nola halim, yâ ilâhi! Etmedim salih amel,
Bed işim pek çoktur amma, taat azığım kalîl.

Nice olur halim yok defterde işe yarar bir fiil,
Düşmüşlüğüm çok taate gelince pek kalîl,
N’ola halim? Ey ilahi! Güzel işler yapamadım,
İşimin çoğu hayırsız, ne de az kulluk azığım.

Her çeşit emrazı def et; hacetim eyle reva,
Şâfi Sensin, hasta kalbim; derman ister bu alîl.
Ruhumun yaralarını sar da hâcâtıma kıl bir çare,
Sen Şâfî-i Hakikî ben de kalbi sakîm bir alîl.

Kabul buyurup niyâzım, hastalıklarımı gider,
Bu kulun hasta kalbiyle sen “Şâfi”den derman diler,
Yakmasın nar-ı cehennem ben kulunu, nitekim:
Yanmadı “Yâ nâru kûnî berden” (2) emriyle Halîl.

Beni yakan ateşe de ‘berd ü selam ol’ de ey Allah’ım,
Bir zaman dediğin gibi fî hakk-ı Halîl,
Yakmasın beni cehennem, göğe çıkan alevlerle,
Nasıl yanmadıysa Halîl, “Ateş; Soğuk ol” emrinle.

Şâfi Sensin, kâfi Sensin, her mühim işte bana,
Rabbim oldun, hasbim ol hem seni edindim vekîl.
Sensin Şâfî Sensin Kâfî evvel-âhir her işte,
Ente Rabbî Ente hasbî Ente lî ni’me’l-Vekîl.

Her mühim işimde bana, şifa sensin ve yetersin,
Vekil eyledim seni ben, Rabbim de hasbim de sensin,
Kenz-i fazlı ver bana kim, bahşı çok Vehhâbsın;
Gönlümün ver her murâdın, yolda ol bana delîl.

Cömertliğine yoktur sınır fazlınla bu kulunu sevindir,
Gönlümü şâd eyle göster de en güzel bir delil,
İhsan hazneni ver bana, Sen ne yüce bir cömertsin,
İşlerimde olup delîl, gönlümün yap her dileğin.

Bir ulu mülkü bağışla, korkudan kurtar bizi;
Rabbimiz! Mahşerde kadı Sen, nidâcın Cebrail,
Saç rahmetini üzerimize hem emin kıl korktuğumuzdan,
Ya İlahî! Sensin yegane hüküm sahibi münadin de Cebraîl.

Yüce mülkünden bağışla, tüm dehşetler sona ersin,
Mahşerde kadımız sensin, Cebrâil de mübâşirin,
Nerde Mûsâ, nerde İsâ, nerde Yahyâ, nerde Nuh?
Suçlusun Sıddıyk mâdem, tevbe et, Mevlâm Celîl.

Nerde Musa nerde İsa nerde Yahya nerde Nuh,
Sen ey âsî nefis dön de ara bul bir Mevla-yı Celîl!
Nerde Nuh Nebi ve Musa? Nerdeler İsa’yla Yahya,
Suçlusun ey asi Sıddık, tevbe et Yüce Mevlâya.