ilahi sözünü paylaş

Arkadaşların arasında bunu ilk beğenen sen ol!

Zümrüdü Anka – Kutsal

Zümrüdü Anka Kutsal İlahi Sözleri

Sitemiz de derlediğimiz en güzel Zümrüdü anka ilahi sözlerini bulabilirsiniz. Sizde yazımızın devamına giderek, Zümrüdü anka kutsal ilahi sözlerini takip ederek sosyal ağlarınız da paylaşabilirsiniz. En güzel Zümrüdü anka kutsal ilahi sözleri için bizleri sosyal ağlarımızdan takip ederek, beğendiğiniz ilahi sözlerine ulaşabilirsiniz. Sizde hoşunuza giden bu ilahi sözlerini, sosyal medya üzerinde twitter, facebook ve instagram gibi sosyal ağlarınız da paylaşabilir vede bizlere destek olabilirsiniz. Zümrüdü anka kutsal ilahi sözleri için yazımızın devamına giderek, takip edebilir ve sevdiklerinize de gönderebilirsiniz.

Dinle beni ey çocuk!

Okuman için yürek ikliminden sözler devşiriyorum,
Bir düş kentinin en yalın gerçeğisin içimde,birazdan,
Sessizliğe düşeceğim, bir tebessüm sunamadım daha,
Dağlarında ezgiler okuduğum diyarımıza.Yüreğime,
Kardelenler sararken, yetim çocukların sadasını,
Dinle.Ufuklarını zaptetmişler çiyanlar, çift başlı,
Yılanlar kuşatmış denizlerini, giyotine göndermişler gülüşlerini gör,
Anla beni ey çocuk!

Kayıtlar düş, hüznü arıtıp içen bu adam yüreğini,
Sunuyor sana, hiçbir şeyi hiç kimsesi yok bu,
Adamın. Sadece “Kutsal’ı” var, geceye karşı donanımlı,
Bir kutsalı var. Ve bu adam hiç şarkı söylemedi senden,
Önce. Takvimlerden kaçırdı gözlerini,yalnızlığın,
Kıyısız çölünde yaşıyor bu adam, “Kayıp Kent’te”.
Bir sen bulabilirsin onu, hadi durma, hadi ara, hadi bul, hadi bekletme,
Bul beni ey çocuk!


Benliğimi çarmıha gerdim, ruhum maverayı aralar,
Şimdi, sırlı gözlerinle bakışlarıma örülen hüznü damar,
Damar kuşatmanı bekliyorum, papatya kokulu ebrar bir,
Umut yok mu yanında? Pörsüyen dudaklarıma ab-ı hayat,
Olacak ümidin yok mu? Bu matem kuyusundan çıkar beni o,
Masmavi engine yağmurla savur beni. Geceyi bürünen bu,
Kayıp Kent’ten” al beni, yüreğine sar, masalım,
Ol, yıldızlar gezinsin saçlarımızda.
Gözlerime bak ey çocuk!

Golgotha’da kaybettiğim yaşamımın kendisiydi, meçhul
zamanların İsa’sı(a.s) bendim. Hiç yaşamamış gibi
öldüm. Çarmıhı geren de bendim, çarmıha gerilende.
Acıların tanığı bu adamı tanı, bu vahasız çöle bahar getir.
Sustur beni ey çocuk!

Umman getir bu ıssız sahraya, yüreğinle çöz bu kasvet,
İlmiğini,”Kayıp Kent’le” cedelleşirken resmet beni, bir,
Yusuf tadı bırak düştüğüm kuyuya. Taşlanarak kovulurken,
Resmet havarileri. Yontulan putları şimşek bakışınla,
Parçala ki bileyim Meryem’in soyundan olduğunu,
Öfke devşir ey çocuk!

Yalnızlığımı gözlerine göm, kerahat vaktine yemin olsun,
Ki,ölüm şakaklarına vurunca nabzını dinleyeceğim,
Senin,”ifk” gününde şahidin olacağım. Ölüm kıskanınca,
İkimizi. İpi çekilirken her şairin, sahralardan dönceğim,
Sana elbet, sur’a üfürüldüğü o gün,
Haykır şimdi ey çocuk!

İşte hayat, işte sesim, işte sevdam,esmerliğim,
Haramiler sofrasına sürdüler yüreğimi, masumluğunla kol,
Kanat ger, kurtar yüreğimi. Namlı isyanınla gir şehre ve,
Söylenecekleri haykır. Çölün lanetine,kentin ışıklarına,
Aldırmadan kır gündüzlere vurulan kilitleri ve kapat,
Gözlerini. Seni şafağa çeyrek kala,
Uyandıracağım. “Kutsal’a” yemin olsun ki.