Sadi Özmen – Yakarış
Sadi Özmen Yakarış İlahi Sözleri
Sitemiz de düzenlemiş olduğumuz Sadi özmen ilahi sözlerini bulabilirsiniz. Sizde yazımızın devamına giderek, Sadi özmen yakarış ilahi sözlerini takip ederek sosyal ağlarınız da paylaşabilirsiniz. En güzel Sadi özmen yakarış ilahi sözleri için bizleri sosyal ağlarımızdan takip ederek, beğendiğiniz ilahi sözlerine ulaşabilirsiniz.
Bin adım var aramızda,
Bir adımla yetiş bize,
Bin adım kadar uzağız; ölesiye uzak,
Bir adım sonrası, uçurum belki!
Bitevî olmuş hayatlarımız,
Kokuşmuş… necis,
Bir avuç kadar yoğuz, hiçbirimiz,
Bir zerre bile değiliz yanında.
Ulaşamayız,
Halimiz nicedir Ya Nebi,
Yürüyemez olduk Tevhid’e doğru,
Taif’te parçalanmış,
Bastığı yerde kan gölleri bırakan,
Ayaklar değil, çünkü ayaklarımız.
İnanamayız,
Ebû Bekir samimiyetini taşıyamayız,
Bir ince örümcek ağına teslim olamaz,
Çünkü ölü canlarımız.
Utanamayız,
Pislik içinde yüzer sokaklarımız,
Haram yer… Haram içer… Haram soluruz!
Zinnûreyn’leri nicedir unuttuk biz,
Hayâsızlık, artık tek hissimiz!
Haykıramayız,
Göğsümüzde ağır kayalar yok,
Çöl sıcağında,
Alevler içinde yanmıyoruz!
Anlayamayız,
Tereddütsüz, şeksiz, şüphesiz inandığına,
Çocuk yaştayken, “Allah’ın Arslanı’nın”
Koca bir ömrü versek de, inanamayız!
Ya Nebi,
Bin adım var aramızda,
Sen yönelt bizi sırâtına!
O zaman bin adımlar,
Bir adımla biter ya Nebi.
Kavuşacağız kavuşacağız ya Nebi,
Baharla muştula bizi Ey Nebi!
Bunaldık artık, gel,
“Gelemiyorsan” Bilal’i gönder,
Gönder de,
“Nasıl haykırılır, ilâhî buyruk”
Duyalım,… Anlayalım.
Sıddık’ı gönder ey Nebi Sıddık’ı gönder!
İnanalım “dosdoğru”!
Ömer’i gönder sonra… Ömer’leri gönder!
Gönder de…”adaleti-samimiyeti öğretsinler bize.
Erkam’la gelsin,
Evlerimiz özledi; “İlmi-ibadeti feyzi”
Erkam’la gönder.
Sonra Talha,
Talha neredeyse gelsin, “cömertlerin cömerdi”
Şehadet tütsülü bir iklim gönder.
Hanzala gelsin; kılıncıyla, kınıyla,
Hamza ile gelsin… en ön safta,
Gözü pek Hamza’ları gönder, gözler olduk yıllarca!..Gönder ya Nebi.
Hanımların en güzeli,
Efendimin gözbebeği,
Hatice anam gelsin!
“Sahabenin en yüce annesi”
Bir avuç gülle gelsin!
Rukiyye , Zeynep, Ümmü Gülsüm, Fatıma,
Goncalarını derleyip getirsinler yanlarında,
Üsame’nin sevgisinden bir zerre sunsunlar… Ne olur!
Gönder ya Resul gönder ya Nebi, bekliyoruz…
Biz Mürare’yiz; Hilal ve Kaab gibi,
Affediversen bizleri,
Tebük yolundan dönenler gibi,
Sefiliz şimdi… Ne olur müjdele,
Müjdele bizi ne olur!
İkrime ateşinden açan güller gibi,
Bizleri de dönder ya Nebi!
Mertlik dolu, şehadet dolu gazalara,
Gönder bizi,
Gönder…Gönder de; yiğitçe vuruşalım din adına,
Nesibe Hatun gibi.
Ah güzel sevgili,
Ümm-ü Süleym’in hediyesi olmak vardı,
Taze bir tohum gibi, ellerine düşmek,
Yeşermek,
Çiçeklenmek… Meyva vermek.
Senin yanı başında Enes’in olmak vardı,
Olmak gerekti Ey Nebi, “Olmak”!
Senin güzel ashabının yanında olmak.
Olamadık Onlardan, olamadık onlar gibi ey Sevgili,
Ne olur,
Ne olur imdat eyle, ümmete.
Göremediğimiz “o ışığın” pervanesi olalım!
Lutfeyle de – en azından –
Üveys gibi, uzaklardan doyalım.